20 Mayıs 2008 Salı

İŞTE BİZ...


İlk başlarda en büyük vazifeyi alıp da sonradan etkisiz eleman haline gelen Cüneyt sayesinde olmuştur tanışmamız. Birimiz akrabası, birimiz karısı! olma vasıflarıyla biraraya gelmiş ve birbirimizden hiç hoşlanmamıştık. Birimize verilen yanlış bilgiler, öbürümüzün o bilgiler sonucu oluşan tepkiler...Herşeye sebep olan aslında bundan ibaretti diyebiliriz. Ama sonra...Bir süre sonra birbirimizden hiç kopmayan çok sıkı dost olduk tanıdıkça birbirimizi.. Ve tanıdıkça, kendimizi bulduk bir yerde birbirimizde. Sıkı dostluk dedikleri tam da buydu aslında.. Yani yokken yanında olup, varedebilmek, yada var olmayanın yokluğunu hissettirmemek. ..

En basitidir belki de hiç bişey yokken ortada sürekli gülebilmek, hiçbişey konuşmadan da anlayabilmek, anlatabilmek.. Bazen tek bir bakış anlatır. Bazen de tek bir yapmacık gülümseme keyifsizliğimizi birbirimize. Yada bitmeyen kahkahalar, kıpır kıpır ruhumuz ogünkü heyecanı ve mutluluğu..

İşin özü şu ki insanın hayatımda iyi ki varsın diyebileceği insan sayısı nadirdir. Hatta bulunamayacak kadar azdır denilebilir. Ama biz işte tam da bunu diyebilen dostlardanız aslında..İyi ki varsın CANIMIN İÇİ, İyi ki varsın DOSTUM....